Nightreign: The Forsaken Hollows, Elden Ring: Shadow of the Erdtree’yi Bile Kolay Hissettiren DLC Oldu

Bazı oyunlar zordur, bazıları ise “neden kendime bunu yapıyorum?” dedirtir. Nightreign’in yeni DLC’si The Forsaken Hollows kesinlikle ikinci kategoriye giriyor.
Nightreign için yayınlanan yeni genişleme paketi The Forsaken Hollows, zorluk seviyesiyle oyuncu topluluğunu adeta sınavdan geçiriyor. Öyle ki, pek çok hayran artık Elden Ring: Shadow of the Erdtree’nin bile bu DLC’nin yanında daha “ılıman” kaldığını söylüyor.
Normalde ilk günde rahatlıkla 10. seviyeye ulaşabilen, boss’ların can barını doğru build’le saniyeler içinde silebilen deneyimli oyuncular bile, The Forsaken Hollows’ta üçüncü güne zor ulaştıklarını anlatıyor. Hatta birçoğu, daha ilk günün sonunda Nightlord karşılaşmasında üst üste ölüm ekranı görmeye başlamış durumda.
Yeni haritadaki kalelerden biri, daha içeri girer girmez oyuncunun canını kalıcı olarak yarıya düşüren bir mekanikle çalışıyor. Bu da, özellikle zırhsız veya “squishy” sınıflarla oynayanlar için, en sıradan düşmanın bile tek vuruşluk kâbusa dönüşmesi anlamına geliyor. Üstelik bu bölge çoğu zaman koşunun daha başında karşınıza çıkıyor.
Haritanın tasarımı da acımasız. Ana oyunda noktadan noktaya görece rahat hareket edebilirken, The Forsaken Hollows’ta dev uçurumlar, ölümcül boşluklar ve görünmesi zor geçitlerle dolu koridorlar oyuncuyu bekliyor. Fırtınadan kaçmaya çalışırken altında sağlam zemin var mı, yok mu anlamak bile başlı başına stres kaynağı. Takım halinde yanlış bir atlayışla uçurumdan aşağı süzülmek, oyuncuların anlattığına göre neredeyse her koşuda yaşanan “klasik” bir sahneye dönüşmüş.
Buna ek olarak, oyuna hava olayları da geliyor. Görüşü kısıtlayan ve zamanla can götüren bu hava durumları, kimi zaman bölgeyi daha da güçlü yaratıklarla dolduruyor. Yani sadece düşmanlarla değil, haritanın kendisiyle de savaşıyorsunuz.
Boss savaşları ise başlı başına ayrı bir cehennem. DLC, oyuncuyu sık sık aynı anda iki dev düşmana karşı dövüştürmeyi seviyor. İlk günün en yaygın karşılaşmalarından biri, zaten Elden Ring oyuncularının kabusu olan Curseblade ve Divine Beast Warrior ikilisini aynı arenaya atıyor. Biri inanılmaz hızla saldıran, diğeri ise zor kırılan savunması ve ağır darbeleriyle tanınan bu iki düşman, tek başınayken bile zorluyken, burada güçlendirilmiş hâlleriyle birlikte karşınıza çıkıyor.

Üstüne bir de “Demon in Pain” gibi isimlere sahip boss’lar gelince, FromSoftware ekibinin oyuncularla hafifçe dalga geçtiğini düşünmemek elde değil.
Yine de The Forsaken Hollows sadece acı çektirmek için tasarlanmamış. Yeni içerikler, Nightreign’in temel yapısını da derinleştiriyor. Haritadaki mimarinin büyülü hissi, meteor yağmurları gibi özel etkinliklerin sıklaşması, güçlerinizi değiştiren demirhaneler ve karmaşık iç tasarıma sahip kaleler, ana oyunu bile geri dönüp daha zengin hissettiren dokunuşlar sunuyor.
Topluluğun dilinde dolaşan bir başka konu ise yeni Scholar sınıfı. Kâğıt üzerinde destek rolü gibi görünen Scholar, aslında rakipleri yaklaşık %20 zayıflatıp, aynı anda takımınızın verdiği hasarı %20 artırabiliyor ve bunu kısa bekleme süreleriyle tekrar tekrar yapabiliyor. Bazı oyuncular bu sınıfın aşırı güçlü olduğunu savunsa da, pratikte yüksek beceri gerektirmesi yüzünden çoğu lobide hâlâ Undertaker tercih ediliyor. Görünen o ki, Forsaken Hollows’u gerçekten çözmek isteyenlerin bir noktada Scholar oynamayı öğrenmesi gerekecek.
Tüm bu sıkılık, oyuncuların aklına ilk çıktığında büyük tartışma yaratan Shadow of the Erdtree dönemini getiriyor. O zaman da pek çok kişi DLC’nin “aşırı zor” olduğundan şikâyet etmiş, aylar içinde oyun topluluğu yavaş yavaş bu engelleri aşmayı başarmıştı. Muhtemelen The Forsaken Hollows için de benzer bir süreç yaşanacak.
Yine de Nightreign’in farkı şu: Burada koşular sınırlı ve bir kere takımca öldüğünüzde, her şeyi baştan yapmak zorundasınız. Elden Ring’de olduğu gibi sonsuza kadar deneme hakkınız yok, seviyeyi de öylece kasıp zorluğu yok edemiyorsunuz. Bu yüzden her hata daha ağır, her başarı da daha tatlı geliyor.
Sonuçta, oyuncuların bir yandan öfkeyle kontrolü fırlatıp, diğer yandan “bir run daha” demesini sağlayan şey tam da bu denge. Üç boss’u aynı anda üzerinize çektiğiniz, kar fırtınasında hayatta kalmaya çalıştığınız ve takımca kaos içinde bağırdığınız o anlar, sinirler yatıştıktan sonra geriye tek bir düşünce bırakıyor:
“Evet… ama kabul et, inanılmaz eğlenceliydi.”

Bu Haberi Paylaş
Haberi arkadaşlarınla paylaş ve daha fazla kişinin haberdar olmasını sağla
Reklam Alanı
728 × 90
Benzer Haberler

11 Aralık 2025
Hell Let Loose: Vietnam 50v50 Oynanış Fragmanıyla Jungle Cehennemini Gösterdi

10 Aralık 2025
Cyberpunk 2077, 5. Yılını Geliştiricilerin Duygusal Mesajlarıyla Kutladı

10 Aralık 2025
Clair Obscur: Expedition 33 Finali Yüzünden Ekip Çok Tartışmış: ‘Asıl Önemli Olan Oyuncunun Yorumu’

9 Aralık 2025
Bethesda Patronu Todd Howard’ın 2025 Oyunu: Clair Obscur: Expedition 33

9 Aralık 2025
Yeni Tomb Raider Oyunu, The Game Awards 2025’te Resmen Duyurulacak

8 Aralık 2025
Resident Evil Requiem Sızıntısı: ‘The Sanctuary’ DLC’sinde Rose Winters Oynanabilir Karakter Olabilir
Reklam Alanı
728 × 90